Fikri Haklar
Bir fikri ürün üzerindeki hakların fikir ve sanat eserleri hukuku uyarınca korunması, söz konusu ürünün "eser" olarak kabulüne bağlıdır. 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 1/B-a maddesinde sahibinin hususiyetini taşıyan ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserlerinden oluşan fikir ve sanat mahsullerine "eser" deneceği ifade olunmuştur. Bu tanım uyarınca bir fikri ürünün eser sayılması için meydana getirenin özelliklerini yansıtması ve kanunda sayılan eser kategorilerinden birine dahil olması gerekmektedir.
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nunda sayılan eser kategorileri şunlardır:
- İlim ve Edebiyat Eserleri; Kanunun 2. maddesinde düzenlenen bu kategoriye, herhangi bir şekilde dil ve yazı ile ifade olunan eserler; bilgisayar programları ve bir sonraki aşamada program sonucu doğurması koşuluyla bunların hazırlık tasarımları; her nevi rakslar, yazılı koreografi eserleri, pandomimalar ve buna benzer sözsüz sahne eserleri; estetik nitelik taşımayan her nevi teknik ve ilmi mahiyette fotoğraf eserleriyle, her nevi haritalar, planlar, projeler, krokiler, resimler, coğrafya ve topografyaya ait maket ve benzerleri, herçeşit mimarlık ve şehircilik tasarım ve projeleri, mimarî maketler, endüstri, çevre ve sahne tasarım ve projeleri dahil edilmiştir.
- Musiki Eserleri; Kanunun 3. maddesinde bu eserlerin her nevi sözü ve sözsüz besteden oluştuğu ifade olunmuştur./li>
- Güzel Sanat Eserleri; bu kategoride yağlı ve suluboya tablolar; her türlü resimler, desenler, pasteller, gravürler, güzel yazılar ve tezhipler, kazıma, oyma, kakma veya benzeri usullerle maden, taş, ağaç veya diğer maddelerle çizilen veya tespit edilen eserler, kaligrafi, serigrafi; heykeller, kabartmalar ve oymalar; mimarlık eserleri; el işleri ve küçük sanat eserleri, minyatürler ve süsleme sanatı ürünleri ile tekstil, moda tasarımları; fotografik eserler ve slaytlar; grafik eserler; karikatür eserleri ve her türlü tiplemeler yer almaktadır. Tüm bu sayılan fikir ürünlerinin "güzel sanat eseri" sayılması için kanun "estetik değere sahip olma"larını şart koşmuştur.
- Sinema Eserleri; her nevi bedii, ilmi, öğretici veya teknik mahiyette olan veya günlük olayları tespit eden filmler veya sinema filmleri gibi, tespit edildiği materyale bakılmaksızın, elektronik veya mekanik veya benzeri araçlarla gösterilebilen, sesli veya sessiz, birbiriyle ilişkili hareketli görüntüler dizisi olarak tanımlanmıştır./li>
- İşleme Eserler; bu konu Kanunun 6. maddesinde "İşlenme ve derlenmeler" başlığı altında ve diğer eser türlerinden ayrı olarak düzenlenmiştir. Maddenin son fıkrasında yer alan "eser sahibinin haklarına zarar vermemek şartıyla oluşturulan ve işleyenin husususiyetini taşıyan işlemeler, bu kanuna göre eser sayılır" hükmü sebebiyle; bir eserden istifade edilerek meydana getirilen, istifade edilen eserden bağımsız olmamakla birlikte işleyenin özelliklerini taşıyan fikri ürünler işleme eser kabul edilir. Hangi fikri ürünlerin işleme sayılacağı kanunda örneklenmek suretiyle sayılmıştır.
Kanunda yer alan işleme eser türleri şunlardır: Tercümeler; roman, hikâye, şiir ve tiyatro piyesi gibi eserlerden birinin bu sayılan nevilerden bir başkasına çevrilmesi; musikî, güzel sanatlar, ilim ve edebiyat eserlerinin film haline sokulması veya filme alınmaya ve radyo ve televizyon ile yayıma müsait bir şekle sokulması; musikî aranjman ve tertipleri; güzel sanat eserlerinin bir şekilden diğer şekillere sokulması; bir eser sahibinin bütün veya aynı cinsten olan eserlerinin külliyat haline konulması; belli bir maksada göre ve hususî bir plân dahilinde seçme ve toplama eserler tertibi; henüz yayımlanmamış olan bir eserin ilmî araştırma ve çalışma neticesinde yayımlanmaya elverişle hale getirilmesi; başkasına ait bir eserin izah veya şerhi yahut kısaltılması; bir bilgisayar programının uyarlanması, düzenlenmesi veya herhangi bir değişim yapılması; belli bir maksada göre ve hususi bir plan dahilinde verilerin ve materyallerin seçilip derlenmesi sonucu ortaya çıkan bir araç ile okunabilir veya diğer biçimdeki" veri tabanları.
Eser sahibi eseri bizzat meydana getirendir. 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 8. maddesinde işleme ve derlemeler ile sinema eserlerine ayrıca değinilmiştir. Buna göre işleme ve derlemenin eser sahibi, asıl eser sahibinin hakları mahfuz kalmak kaydıyla eseri işleyendir. Sinema eserlerinde ise yönetmen, özgün müzik bestecisi, senaryo yazarı, diyalog yazarı ve eğer canlandırma tekniğiyle yapılmış bir eser söz konusu ise animatör, eserin birlikte sahibidir.
Eserin meydana getirilmesi ile birlikte ayrıca bir işleme veya tescile gerek olmaksızın eser sahibi kanunun eser sahibine tanıdığı hak ve yetkilere sahip hale gelmektedir.
Eserden doğan hakları kullanma yetkisi de münhasıran eser sahibine aittir ancak kanunun 18. maddesi ile bu kurala bir istisna getirilmiştir. Buna göre aralarında yaptıkları bir sözleşme ile aksi kararlaştırılmış olmadıkça memur, hizmetli veya işçilerin işlerini görürken meydana getirdikleri eserler üzerindeki haklar bu kişileri çalıştıran veya tayin edenlerce kullanılacaktır.
Bu husustaki bir diğer istisnai düzenleme de, kanunun 10. maddesinin son fıkrasında yer almaktadır. Birden fazla kişinin katılımıyla meydan gelen ve ayrılmaz bir bütün teşkil eden bir eserin varlığı halinde eser üzerindeki hakların kim tarafından kullanılacağını belirleyen fıkrada, sözleşmede, hizmet şartlarında ya da eser meydana getirildiğinde yürürlükte olan bir yasada aksi öngörülmedikçe bu hakların, eser sahiplerini bir araya getiren gerçek veya tüzel kişi tarafından kullanılacağı karara bağlanmıştır.
Eser sahibinin hakları yaşamı süresince ve ölmünün ardından yetmiş yıl süreyle korunur. Birden fazla eser sahibinin mevcut olması halinde koruma süresi, hayatta kalan son eser sahibinin ölümünün ardından yetmiş yıl geçmesiyle sona erer. Eser sahibinin adının belirtilmediği eserler ise eserin aleniyet tarihininden itibaren yetmiş yıl süreyle korunur.
Eser sahibinin hakları manevi haklar ve mali haklar olmak üzere iki bölümde ele alınmaktadır.
Manevi haklar
Kişiye bağlı olan bu hakların mirasla ya da sözleşmeler ile devrolunması mümkün değildir. Kanunda sınırlı sayıda olmak suretiyle sayılan eser sahibinin manevi hakları şunlardır:
- Umuma arz salahiyeti (FSEK m.14)
- Adın belirtilmesi salahiyeti (FSEK m.15)
- Eserde değişiklik yapılmasını menetmek salahiyeti (FSEK m.16)
- Eser sahibinin malik ve zilyede karşı hakları (eserin asıllarından geçici süre yararlanma hakkı, aslın malikinin eseri bozmama ve eser sahibinin haklarına zarar vermeme yükümlülüğü) (FSEK m.17)
Mali haklar
Henüz alenileşmemiş bir eserden her şekilde faydalanma hakkı münhasıran eser sahine aittir. Eser sahibi kanunda sayılan haklar kapsamında eserden ekonomik olarak faydalanabilecektir. Eser sahibinin ölümü halinde mirasçılarına devrolan bu hakların kanuna uygun olarak düzenlenmiş sözleşmeler ile başkalarına devri de mümkündür. Eser sahibinin mali hakları şunlardır:
- İşleme hakkı (FSEK m.21),
- Çoğaltma hakkı (FSEK m.22),
- Yayma hakkı (FSEK m.23),
- Temsil hakkı (FSEK m.24),
- İşaret, ses ve görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkı (FSEK m.25),
- Pay ve Takip hakkı (FSEK m.45)
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 1/B maddesinde, eser sahibinin haklarına zarar vermemek kaydıyla ve eser sahibinin izniyle bir eseri özgün bir biçimde yorumlayan, tanıtan, anlatan, söyleyen, çalan ve çeşitli biçimlerde icra eden sanatçıların, bir icrayı veya sair sesleri ilk defa tespit eden fonogram yapımcılarının ve radyo-televizyon kuruluşlarının komşu haklara sahip olduğu, bu komşu hak sahipleri ile filmlerin ilk tespitini gerçekleştiren film yapımcılarının sahip olduğu haklara da "bağlantılı haklar" denildiği ifade olunmuştur.