Sınai Haklar

Markaların Korunması Hakkında 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 5. maddesi uyarınca marka, bir teşebbüsün mal veya hizmetlerini bir başka teşebbüsün mal veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla kişi adları dahil, özellikle sözcükler, şekiller, harfler, sayılar, malların biçimi veya ambalajları gibi çizimle görüntülenebilen veya benzeri biçimde ifade edilebilen baskı yoluyla yayınlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işareti içerir.

Markanın; ticaret markası, hizmet markası, bireysel marka, tanınmış marka, garanti markası ve ortak marka gibi türleri bulunmaktadır.

Markanın temel işlevleri ise mal veya hizmetler arasında ayırt ediciliği sağlaması, mal ve hizmetin kökenini göstermesi ve kalitesi hakkında garanti vaad etmesidir.

Tanınmış markalar ve tescil edilmemiş bir işaretin itiraz hakkı sağladığı istisnai haller dışında, marka sahibinin markanın kendisine sağladığı hakları elde etmesi ve korunması için markanın tescili gereklidir.

Tescil başvurusunda markanın hangi mal veya hizmet sınıfları için tescil olunmak istendiğinin belirlenmesi gerekir. Zira tanınmış markalar dışında, tescilin sağladığı koruma belirlenen mal ve hizmet sınıflarıyla sınırlıdır, mutlak ret nedenlerinin varlığının değerlendirilmesinde de bu sınıflar esas alınmaktadır. Bu sınıflar Türkiye'nin de taraf olduğu "Markaların Tescili Amacıyla Mal ve Hizmetlerin Sınıflandırılmasına İlişkin Nis Anlaşması" ile belirlenmiştir.

Markanın koruma süresi tescil için başvuru tarihinden itibaren on yıldır, bu süre onar yıllık dönemler halinde istendiği kadar uzatılabilir.

Tescil olunan markanın kullanılması zorunludur, markanın tescilden itibaren beş yıl içerisinde haklı bir sebep olmaksızın kullanılmaması ya da kullanıma beş yıl süreyle kesintisiz olarak ara verilmesi halinde marka iptal olunur.

Türkiye'de markalara ilişkin ilk düzenlemeler 1872 nizamnamesi ve 1888 tarihli Alameti Farika Nizamnamesi'dir. 1965 tarihinde yapılan Markalar Kanunu'nun yerini ise 1995 tarihli 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname almıştır.

Patent, buluşları korumak amacıyla buluş sahibine verilen belgedir. Bir buluşun patent verilerek korunabilmesi için yeni, tekniğin bilinen durumunu aşan ve sanayiye uygulanabilir nitelikte olması gereklidir. 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükünde Kararname'nin 7. maddesinde "tekniğin bilinen durumu" ifadesi ile kast edilenin, patent başvurusunun yapıldığı tarihten önce, buluş konusunda dünyanın herhangi bir yerinde toplumca erişilebilir yazılı veya sözlü tanıtım, kullanım veya bir başka yolla açıklanan bilgiler olduğu belirtilmiştir.

Konuları esas alındığında patentin ürün patenti ve usul patenti olmak üzere iki türü bulunmaktadır. Bunun yanı sıra, patent ya da patent başvurusu sahibince patent konusu buluşu mükemmelleştiren veya geliştiren ve asıl patent konusu ile bütünlük içinde bulunan buluşların korunması için verilen ek patent ve milli savunma açısından önem taşıması nedeniyle gizli tutulan ve gizli patent siciline kayıt olunan gizli patent de patentin türlerindendir.

Patent başvurusunda incelemesiz patent verilmesi sistemi ve incelenerek patent verilmesi sistemlerinden birinin seçilmesi mümkündür. İncelemesiz patent verilmesi sisteminde yenilik incelemesi yapılmasızın verilen patentin koruma süresi 7 yıldır. Bu şekilde patent alınması halinde koruma süresi içerisinde inceleme yapılmasının istenmesi mümkündür. Başvuru sahibi ya da üçüncü kişilerce yaptırılan inceleme olumlu sonuçlanırsa buluşa incelemeli patent verilecektir. İncelemeli patentin koruma süresi 20 yıl olup, yenilik incelemesi sonucu incelemesiz patent sahibine verilmesi halinde koruma süresi 20 yıla tamamlanacaktır.

Patentin verildiğine ilişkin ilanın Patent Bülteninde yayınlanmasının ardından üç yıl içinde patent konusu buluşun, patent sahibi ya da yetkili kıldığı kişi tarafından kullanılması gerekmektedir. Patentin kullanıldığı hususu, buluşun kullanıldığı sanayi işletmesindeki üretimin incelenmesi sonucunda verilen resmi nitelikli "kullanım belgesi" ile ispat olunur. Bu belge Patent Sicili'ne de kayıt olunmaktadır. Patentin, haklı bir sebep olmaksızın, yukarıda belirtilen sürede kullanılmaması veya aralıksız olarak üç yılı aşkın süreyle kullanımına ara verilmesi halinde diğer kişilerce, yetkili mahkemeden, kendilerine zorunlu lisans verilmesi talebinde bulunulabilecektir.

Türkiye'de bu konuda yapılan düzenlemelerin ilki 1879 tarihli patent kanunu diğeri ise halen yürürlükte olan,

Patente konu buluşlara kıyasla daha küçük bir soruna çözüm getiren ve daha basit nitelikli buluşlara faydalı model belgesi verilir. Bu buluşların da sanayiye uygulanabilir ve yeni olması gerekliyse de burada patentte olduğu gibi tekniğin bilinen durumunun aşılması beklenmez.

Hukukumuzda Faydalı Modeller 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname kapsamında düzenlenmiştir.

Patentten daha basit bir incelemeyle verilen faydalı model belgesinin koruma süresi başvuru tarihinden itibaren on yıldır ve bu sürenin uzatılması mümkün değildir.

554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması hakkında kanun hükmünde Kararname'de tasarım; "bir ürünün tümü veya bir parçası ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk doku, malzeme veya esneklik gibi insan duygularıyla algılanan çeşitli unsur veya özelliklerinin oluşturduğu bütün" olarak tanımlanmıştır.

Bir tasarımın korunması için yeni ve ayırt edici nitelikte olması gereklidir. Burada yenilikle kastedilen, tasarımın tamamen aynısının ya da ancak küçük ayrıntılarla ayrılacak derecede benzerinin başvuru veya rüçhan tarihinden önce, dünyanın herhangi bir yerine kamuya sunulmamış olmasıdır. Tasarımın ayırt edici bulunması için ise tasarımın, o konuda bilgili bir kullanıcıda oluşturduğu izlenimin, piyasaya sunulmuş ve korunmakta olan diğer bir tasarımın oluşturduğu izlenimden belirgin şekilde farklı olması gerekir. Diğer yandan, yenilik ve ayırt edicilik vasıflarını taşısa da kamu düzeni ve genel ahlaka aykırı olan, ürünün teknik fonksiyonunun özellikleri nedeniyle tasarımcıya seçenek bırakmayan ve ürünlerin birbirine monte edilmesi veya bağlanabilmesi için zorunlu biçim ve boyutlarda üretilen tasarımlar koruma kapsamı dışındadır.

Tasarımların koruma süresi tescil başvurusundan itibaren beş yıldır. Bu sürenin beş yıllık dönemler halinde en çok yirmi beş yıla kadar uzatılması mümkündür.

555 sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 3. maddesinde coğrafi işaretin, belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri itibariyle kökenin bulunduğu bir yöre, alan, bölge veya ülke ile özdeşleşmiş bir ürünü gösteren işaretler olduğu ifade olunmuştur.

555 sayılı KHK'da coğrafi işaretler "menşe adı" ve "mahreç işareti" olmak üzere ikiye ayrılmıştır.

Belirli yöre, alan, bölge veya ülkeye özgü doğal ve beşeri unsurlardan doğan ve tüm üretim aşamalarının aynı coğrafi alanda gerçekleştiği ürünler için "menşe adı"; belirli bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri itibariyle bir yöre, alan ya da bölge ile özdeşleşmiş üretim sürecindeki işlemlerden en az birinin bu coğrafi alanda yapıldığı ürünler içinse "mahreç işareti"kullanılır.

Söz konusu ürünün üreticisi olan kişiler, tüketici dernekleri veya ilgili kamu kuruluşlarınca tescil için başvurulması mümkündür.

Hukukumuzda bu konu 5147 sayılı Entegre Devre Topoğrafyalarının Korunması Hakkında Kanun ile düzenlenmiştir. Kanunun 2. maddesinde entegre devre ve entegre devre topoğrafyasının ne olduğu tanımlanmıştır. Buna göre entegre devre; elektronik bir işlevi veya bunun gibi diğer işlevleri yerine getirmek üzere tasarlanmış, en az bir aktif elemanı olan ve ara bağlantılarından bir kısmının ya da tümünün bir parça malzeme içerisinde ve/veya üzerinde bir araya getirilmiş ara veya son formdaki bir ürünü, entegre devre topoğrafyası ise entegre devreyi oluşturan tabakaların üç boyutlu dizilimini gösteren, üretim amacıyla hazırlanmış ve herhangi bir formatta sabitlenmiş görüntüler dizisi olup, her görüntü entegre devrenin üretiminin herhangi bir aşamasındaki yüzeyinin tamamının veya bir kısmının görünümünü ifade etmektedir. Bunlar bir çip üzerinde yer alırlar.

Bir entegre devre topoğrafyasının korunabilmesi için orijinal olması gerekir. Orijinallikle kastedilen entegre devre topoğrafyasının, tasarlayıcısının fikri çabası sonucunda ortaya çıkmış ve tasarlama sırasında entegre devre üreticileri ve entegre devre topoğrafyası tasarlayıcıları arasında bilinmiyor olmasıdır.

Entegre devre topoğrafyaları, hak sahibi ya da izin verdiği bir üçüncü kişi tarafından yurt içinde veya yurt dışında ilk kez ticari açıdan piyasaya sürüldüğü tarihten itibaren iki yıl içinde tescil başvurusu yapılmış olması kaydıyla, tescil başvurusunun yapıldığı tarihten itibaren on yıl süreyle korunur. Bu süre onuncu takvim yılının bitiminde sona erer.

08.01.2004 tarihinde kabul edilmiş olan 5042 sayılı Yeni Bitki Çeşitlerine Ait Islahçı Haklarına İlişkin Kanun ile bitki çeşitlerinin geliştirilmesini özendirmek, yeni çeşitlerin ve ıslahçı haklarının korunması amaçlanmıştır.

Kanunda yeni bir bitki çeşidini ıslah eden veya bulan ve geliştiren kişi ıslahçı olarak tanımlanmıştır. Bitki çeşitlerinin ıslahçı hakkı verilerek korunması için yeni, farklı, yeknesak ve durulmuş olduğunun tespit edilmiş olması gerekir. Yeknesaklık, çoğaltımı yapılan tüm ürünlerin aynı özellikleri göstermesi, durulmuşluksa yeknesaklığın devamlılık arz etmesidir.

Islahçı haklarında koruma süresi tescilden itibaren yirmibeş yıl olup, ağaçlar, asmalar ve patates için bu süre otuz yıldır.